Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesinde bulunan Manolya Apartmanı’nın A ve B blokları 6 Şubat depremlerinde yıkıldı, 35 kişi yaşamını yitirdi. İçlerinde MADO’nun sahibi ve MADO’ya ait Tarhanacı Kafe’nin ortağı A.K., MADO Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve Tarhanacı Kafe’nin ortağı M.S.K. ile Tarhanacı Kafe ortakları A.E. ve M.E.’nin de bulunduğu altı sanığın yargılandığı davada ikinci duruşma önceki gün tamamlandı.
Kahramanmaraş 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve tüm sanıkların hazır bulunduğu davada A. K. ve M. S. K. ilk kez savunma yaptı. Sanıklar tüm suçlamaları reddetti. Sanık M.S.K.’nin savunma sırasında “Allah bir daha böyle bir felaketi göstermesin bize. Biz de mağduruz, 60’a yakın ölüm var benim, bizim de işyerlerimiz yıkıldı” sözlerine kayıp yakınları tepki gösterdi.
YURT DIŞI YASAĞI DEVAM EDECEK
Savcılık sanıkların yurt dışı yasağının sürmesi ve tutuksuz yargılanması yönünde mütaala verdi. Mahkeme tarafından açıklanan ara kararda da savcılık sanıkların yurt dışı yasağının devamına karar verildi.
“HER ŞEY ORTADA”
Duruşma sonrası Cumhuriyet‘e konuşan kayıp yakını ve dava avukatı Mustafa Müdüroğlu şunu söyledi:
“Duruşmaya ilk kez katılan Mado’nun sahipleri A. K. ve E. K. bütün sorulara ‘Bilmiyoruz biz’, ‘Tarhanacı Cafe isimli işyeri ile ilgilenmedik, sadece kağıt üzerinde ortaktık’ yanıtı verseler de şirket evraklarında imza yetkisinin kendilerinde olması, eski çalışanları dahil bütün tanıkların ‘Buranın patronu Kanburlardı’ demesi bizde bu açıklamalarının suçtan kurtulmaya yönelik açıklamalar olduğu düşüncesini oluşturdu. Ayrıca apartmanın 1. katında olan Kanburlara ait olan dairede tabla kesilip ve beton merdiven eklenerek işyerine dahil edildiği sanık ve tanıkların beyanları ile sabit hale geldi. Bu aşamada bütün bunlara rağmen bu isimlerin tutuklanmaması bizce tamamen Mado isminin ağırlığından dolayı olmuştur ve bu biz başta olmak üzere tüm kamuoyunda adalete olan inancı sarsmaktadır.”